Kişisel Gelişim

Büyük Romancı Peyami Safa’dan Alıntılar

instagram takipçi hilesi

peyami_safa_portre

Ne güzel romandır Dokuzuncu Hariciye Koğuşu. En çok hakkı yenen romancılardan biri Peyami Safa‘dır bizde. Amerika ve bütün dünya Muhteşem Gatsby’nin, Fitzgerald’ın değerini bildi. Bizimkiler Peyami Safa‘yı yerden yere vurdu. Zevkle, hınçla, gözlerinden neşe kıvılcımları saçarak yaptılar bunu. Sadece Dokuzuncu Hariciye Koğuşu için bile elini öpmemiz, heykelini dikmemiz gerekmez miydi Peyami Safa’nın. Yapmadılar. Onu da kıyma makinesine attılar. Edebiyatı edebiyat olarak sevmedik ki biz hiç. Kitapları kitap oldukları için sevmedik ki hiç. Babalar ve Oğullar, bütün mesele bu. Yazarlara taktık kafayı. Kişiliklere taktık. Zaaflara taktık. Politikaya taktık. Kalıplaşmış yargılar ve ezbere söylevler, etiketler ve ön yargılar cumhuriyeti. Kararmış kiremitlere bakıyorum şimdi. İçim kararıyor. Kiremitler bir senede karardı. Ben üç ayda karardım. ”Yalnız başıma demir parmaklıklı kapıdan içeriye girerdim, dokuzuncu hariciye koğuşuna doğru ağaçların bile sıhhatine imrenerek yürürdüm, camlı kapıların garip bir beyazlıkla gözlerime vuran ve içimde korku ile karışarak yuvarlanan parıltıları arasında o dehlize girerdim, ve yalnız başıma bir köşeye ilişirdim, kımıldamazdım, susardım, beklerdim, korkudan büzülürdüm, rengimin uçtuğunu hissederdim.” Bu satırları yazan büyük romancıyı harcadılar, zevkle, hınçla yaptılar bunu.

-İnfilak Parçları XV-15/14, Emrah Serbes

peyami-safa

Soy ağacına bakıldığında Fatih Sultan Mehmet’in hocası Akşemseddin’e kadar uzanan büyük bir aileye mensup olan ”Server Bedii” takma adlı büyük yazar Peyami Safa’nın yıllar geçse de tarihin o tozlu sayfalarından silinmeyecek olan bazı eserlerinden bir kaç alıntı derledim sizler için. Belki buradaki bir kaç alıntı sizin dikkatiniz çeker o muhteşem eserleri okursunuz, keyifli okumalar.

1) Kaderinin şoförü sensin. Emin ol. Onu dram istikametinde sürme. Biraz gül, yahu! Değmez vallahi bu dünya.
-Yalnızız

2) Görülecek, işitilecek, tadılacak, okunacak, yazılacak, yapılacak o kadar çok şey birikiyor ki, bundan sonra hayatımın bütün bunlara yetişmeyeceğinden korkuyorum.
-Dokuzuncu Hariciye Koğuşu

3) Aşkın peşinden gidilmez, sürüklenilir.
-Fatih Harbiye

4) Fakat dostum insanın ruhu yazı tahtası değildir ki üstündekileri sildikten sonra yenilerini yazmak mümkün olsun.
-Selma ve Gölgesi

5) İnsan aşık olunca kalbinin yerini hatırlıyor.
-Fatih Harbiye

6) İnsan kalbinin gözü miyoptur, uzağı görmez.
-Selma ve Gölgesi

7) Anlaşılmayan ruhlara deli demek adettir.
-Selma ve Gölgesi

8) Yalana her şey isyan etmelidir. Eşya bile: Damlardan kiremitler uçmalıdır, camlar kırılmalıdır hatta yıldızlar düşüp gökyüzünde bin parçaya ayrılmalıdır.
-Dokuzuncu Hariciye Koğuşu

9) Unutmak için en iyi çare unutmaya çalışmak değil, çalışmamaktır.
-Yalnızız

10) Bak şu gül bile yalan söylüyor. Öyle taze bir duruşu var ki, manası: “Ben solmayacağım, ben ebediyim’den başka bir şey değil. Yarına kadar solacak halbuki. Yalan söylüyor.
-Yalnızız

11) Kendimi çok sevdiğim an, kendime çok acıdığım an. Beni yalnız bu koruyor: Bu aşk, bu merhamet.
-Dokuzuncu Hariciye Koğuşu

12) Bizim… bizim memlekette anlayan bir kadın olmak felâkettir.
-Biz İnsanlar

13) Kadının aşk ahlakı bazen aşkın dışında ahlak tanımaz.
-Yalnızız

14) İnsanın içi rahat olmazsa hayatın zevki yoktur.
-Yalnızız

15) Yaşamak, yaralamak ve yaralanmaktır; fakat insanca…
-Bir Tereddüdün Romanı

16) İnsan sevdiğinin en küçük kusurunu gözünde büyütür,bazen en büyük kusurunu da affeder.
-Bir Akşamdı

17) Kitap. Nasıl diyeyim… İçinde yaşadığımız ev gibi olmalı, vatan gibi olmalı, ona alışmalıyız, bağlanmalıyız, köşesini bucağını gayet iyi tanımalıyız, her noktasına hatıralarımız karışmalı. Değil mi?
-Bir Tereddüdün Romanı

18) Birbirimize açıldıkça kapanıyorduk.
-Dokuzuncu Hariciye Koğuşu

19) Korkaklar ölmeden evvel birkaç defa ölürler.”
-Bir Akşamdı

20) İkimiz de aynı hızla değişirken,birbirimizi nasıl tanıyabiliriz ?
-Fatih Harbiye

21) Ne büyük bir arzu ile istediği şeylerden ne küçük sebeplerle nefret ettiğini düşündü.
-Fatih Harbiye

Ek Olarak;
-Dokuzuncu Hariciye Koğuşu’nun 1967 yapımı filmi için; Dokuzuncu Hariciye Koğuşu(1967 Yapımı)
-Fatih Harbiye’nin dizisi için; Fatih Harbiye

Yaşlanarak değil, yaşayarak tecrübe kazanılır ; zaman insanları değil, armutları olgunlaştırır.
-Peyami Safa

Bir yorum

  1. Merhabalar,

    Peyami Safa‘nın kaleme aldığı romanları içinde en fazla beğendiğini ifade ettiği, anlatım tekniği ve olay örgüsü bakımından bütün eleştirmenlerce Türk edebiyatının en ciddi psikolojik romanı olarak kabul edilen “Matmazel Noraliya’nın Koltuğu” kitabından en çok beğendiğim 17 alıntıyı sizinle de paylaşmak istedim:

    Güzel okumalar dilerim,
    edebiyatla ve sağlıcakla kalın.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu